Anneye Dair

11 Mart 2019 Pazartesi

Ek gıda serüveni; yer misin yemez misin!

Ek gıdaya geçerken hepimiz bir noluyor şimdi ne yapacağız nasıl yapacağız sorularını sorduk sanırım. Bir tarafta üç gün kuralına uyarak çocuğun tepkilerini ve damak zevkini göz önüne alarak besleyelimciler diğer tarafta da 4 aydan sonra yavaş yavaş ekmeği sulu yemeğe koy da bebeye ver tadlara alışsıncılar dururken anne perişan bir şekilde nasıl bilinçlenirim diye debelenir durur.

Herkesin çocuk yetiştime konusunda stili ve tarzı var ve ben uzman değilim tabiki. Kendi çocuklarımdan yola çıkarak tecrübelerimi paylaşacağım.

Öncelikli olarak iki çocuğumun biri yemek için dünyaya gelmişken diğeri sadece tatlıların dünyada eğlenceli yemek aracı olduğunu diğerlerini ne demeye yiyoruz ki sorgulamasından bir adım ileriye gidememiş, gitse de en fazla köfte patates makarna civarında dolanıp kendi özel alanına geri dönmüştür. O nedenle kendi adıma ayy şöyle yaparsan şöyle olur böyle yaparsan böyle olur çocuğu şuna alıştırmayın buna alıştırmayın laflarının şehir efsanesi olduğunu düşünüyorum. Yiyen her türlü yiyor yemeyen de yemiyor. Durumu kabullenmek ilk adım. çocuğunuzu tanıyın.

Durumu daha iyi idare edebilmek kendinizi önden hazırlamak istiyor ve bu konuda biraz kitap okumak istiyorsanız da "O Tabak Bitecek mi?"Gill Ralpley ve Tracey Murkett tarafından yazılmış bu kitap çocuklara beslenme konusunda nasıl yaklaşmanızla ilgili yol gösterici olabilir veya blw (baby lead weaning- bebek önderliğinde beslenme) de yapmanız gereken ön okumalar olarak tavsiye edebileceğim kitaplar.

Ben iki çocuğumda da 6 aylarını doldurmalarını bekledim. Anne sütü hayli yarıyordu ve boy kilo gelişimleri gayet iyiydi o nedenle 6 aylarını doldurmadan gerek duymadım. Zaten yaptığım araştırmalar 6 aydan önce ek gıdaya başlamanın çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde sindirim ve benzer sağlık sorunlarına yol açabileceği yönünde olunca bu konuda hiç riske girmemeyi tercih ettim diyebilirim. 6 aydan sonra az az sebze haşlamalarından verdim. 3 gün kuralını uyguladım ve öğleden önce ek gıdayı verdim ki alerjik bir tepki olursa gün içinde takip edebileyim diye. Şunu söyleyebilirim ki hem ek gıdaya geçiş ayları farklı olduğundan hem de çocukların karakterleri farklı olduğundan birinde ben beslerken diğeri tamamen BLW yöntemi ile beslendi.

Örnek bir menü vermek gerekirse mesela ilk gün küçük bir parça kabak haşladım çatalın tersi ile ezdim ve altını kapattıktan sonra çok az zeytinyağı gezdirdim ve tadımlık yaptım. (blw ci çocukta parmak boyunda kesip haşlama şeklinde yaptım ki kendisi tutabilsin) 3 gün boyunca her gün yeniden kabak ve üzerine zeytin yağından taze olarak hazırladım ve verdim. İkinci ek gıda denemesi olarak havuç ekledim bu menüye, sonra yavaş yavaş diğer mevsime uygun ne varsa ekledim.

6. ayın ortalarında yoğurda başladım ikinci ara öğün niyetine (blw ciye de diğerine de bardakla veya küçük kavanozla verdim bu şekilde kendileri daha rahat tutmaya da başladılar hem özgüven destekledik hem de karnını doyurduk yani:). Bir ara öğün sebze-meyve (genelde muz, cam rendeden geçirilmiş elma, armut vb.) iken ikinci ara öğün yoğurt oldu. Küçücük mama kavanozlarına mayalıyordum ve 3 gün boyunca 3 adet mama kavanozunu bitiriyordum. Yani her gün tekrardan mayalamak yerine bir kere mayalıyordum 3 kaba koyup her gün yeni kavanoz açıyordum.

Yine bu hazır mama kapları ben dışarıya çıkarken yardımcı oluyordu. Rendelenmiş meyvesini, yoğurdunu veya vakumladığım sebze püresini bu kaplara koyup dışarı çıktığımda ara öğün niyetine veriyordum.

6. ayın sonlarına doğru kahvatıyı da menüye ekledim. önce yumurta sarısını az miktarda koyup ilaveten evde yaptığım lor peyniri ve ıhlamurla kahvaltı yapmasını sağladım (hepsini ayrı ayrı tanıştırdım ki bünyeyle alerjik bir reaksiyon olduğunda gözlemleyebileyim diye.) ayrıca genelde 1 yaş sonrasında yumurta beyazı önerilirken ben 9-10 civari az az vererek alerjik tepkisinin olup olmadığını gözlemleyerek verdim malum çok takdir ederek takip ettiğim Prof. Dr. Ahmet Aydın yumurta beyazı için 1 yaşı beklememek gerektiğini söylüyordu.

7. ay içinde soğan sarmısak ve de iki kere kıyılmış kıyma sebze yemeklerinin içine dahil olmuştu ve menü de genişlemişti yemekler daha da bizim yediğimiz forma yaklaşmıştı. Tuzu ne zaman eklediğimi hatırlamıyorum ama sanırım ama muhtemelen 1 yaşa yakın tuz eklemeye başladım. İlk oğlum yaptığım onca şeyden sadece 1-2 kaşık yerken ikincisi silip süpürüyor daha da fazlasını istiyordu. Anne aynıydı ama çocuklar farklıydı.

Bal, süt, yumurta beyazı, kuru-yemiş özellikle yer fıstığı, ceviz, buğday, susam, balık, çilek, domates, çikolata gibi alerjen sabıkaları kabarık olanları (yumurta beyazı ve cevizi 9. aydan az biraz önce) bir kısmını 9 ay bir kısmını da 1 yaş sonrasına kadar bekledim ve denemeleri o zaman yaptım. Benim iki bebekte alerjik değildi. Bu konuda çok zorlanmadım.

Yemek tarifi ve hangi ayda hangi besin yenir gibi konularda da gurme bebek  websitesi güzel bir yol gösterici oldu (https://www.gurmebebek.com/ )

Son olarak gelelim kullandığım alet edavata. Kullandığım rende cam rende idi.
cam rende resmi ile ilgili görsel sonucu
Bu rende meyvelerde işe yararken sebzeleri çelik küçük tencerelerde pişirim ve haşlama işini çok az su ile yaptım. sebzeler yumuşayacak kıvama geldiğinde suyu nerdeyse bitmiş oluyordu. Plastik alet ne saklama ne pişirme ne de karıştırma aşamalarında hiç kullanmadım. Dışarı çıkarken bebek termosu almıştım e bebekten (bknz aşağıda)
Buna koyuyordum hazırladıklarımı ve dışarda bunlarla besliyordum.

İki çeşit mama sandalyesi kullandım. Biri ikea nın meşhur mama sandalyesi diğeri ise chicco mama sandalyesi idi. Küçük oğlum 3 yaşına yaklaşıyor ve hala chicco nun mama sandalyesini kullanmaya devam ediyor. Hayli dayanıklı ve rahat çıktı yani.

chicco mama sandalyesi ile ilgili görsel sonucu
Chicco polly mama sandalyesi diye geçiyor kendisi.

Çocuğun yemek yediği kap kacağa gelince porselen bebek yemek takımı hediye gelmişti. onla başlayalım dedim ama çocukların atma kırma dökme potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu farkedince durumla başedemeyecekleri bir çözüm buldum :)



Bu resimdeki ürünün altı vakumlu olarak yapışık olduğundan ve bambu yapısından dolayı güvenle kullandığımız bir ürün oldu ve parasının hakkını verdi. (ben amazondan almıştım yurtdışında arkadaşımın adresine kargolattım o Türkiye' ye gelirken yanında getirmişti.) Ülkemizde de belki artık satılıyordur bu ve benzeri ürünler.

Aklıma gelen beslenmeyle ilişkili şeyler şimdilik bu kadar. Başka bir şeyler olursa da onları da zamanla eklerim. Umarım biraz yol gösterici olmuşumdur. Bu serüvende olanlara kolaylıklar....





Hiç yorum yok: